Geleli 1 Ay Oldu ve Hala Her Gün Çok Özlüyorum Kampımı


geleli 1 ay oldu ve hala her gün çok özlüyorum kampımı

Seda Esra Önal

Hayatımın en güzel üç ayını nasıl nereden başlayarak anlatsam bilemiyorum. Yolun başında aklımda bile yoktu. Amacım sadece dilimi geliştirmekti. Bir yıl hazırlık okumama, iyi bir gramer bilgisine sahip olmama rağmen konuşamıyordum. Bunun için en mantıklısı yurtdışına çıkıp pratik yapmaktı. Neyse ki bu harika programı buldum.

 

Süreç başlangıç ücretini ödememle başladı. Açıkçası ben uçaktan inene kadar bir an bile inanmadım Amerika'ya gittiğime çünkü daha önce hiç yurtdışına çıkmamıştım. Çok büyük korkularım vardı; İngilizcem çok kötüydü, yol uzun, ülke uzak, ormanda yaşamak bana göre değil, o kadar insanla nasıl aynı odada kalıcam, acaba insanlar nasıl, çalışırken çok yorulucak mıyım... Bunlar sadece bir kaçı aklımdan binlerce soru geçti. Artık  "bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete" dercesine gidiyordum. Neden bilmiyorum hiç bir zaman kabul edileceğime de inanmadım ve tabi ki herkes gibi kabul edildim. Zor bir yarış değildi benim büyüttüğüm gibi güler yüzünüz yeterli karşı taraf için.

 

Bu süreçte benim kampımda çalışan İstanbul’da yaşayan bir arkadaş buldum. Açıkçası benim en büyük şansımdı. Birbirimizi Facebook’tan ekledik. Aynı gün işe başlayacağımız ve birbirimize ihtiyacımız olduğu için uçak biletlerini de birlikte aldık. Korkularımı biraz olsun hafifletmişti açıkçası bu durum.

 

Tabi ki vize almayı da büyük bir dert haline getirmiştim ama aşırı kolaydı. Eğer öğrenciyseniz böylesine güvenli bir programla gidiyorsanız vize vermemeleri için hiç bir sebep yok demektir. Uçak biletleri, ilk gece New York hostel rezarvasyonu, vize, pasaport her şey tamam. Hayatımın en heyecanlı ve güzel günlerine başlıyordum. 12 saat uçak yolculuğu kulağa korkunç gelse de o heyecanla hiç bir şey anlamadım uçaklar çok geniş, konforlu oturma gibi bir zorunluluğunuz yok. Hiç zorlanmadan geçmişti yolculuğumuz. Times Square'i gördüğüm an gerçekten filmde gibi hissettim. Benim için Amerika sadece bir rüyayadı. Bir gece hostelde kaldıktan sonra ertesi gün otobüsle kampımıza geçtik.

 

Benim kampım otobüsle ve trenle New York'a 2 buçuk saatti. İndiğimiz yerde bizi patronumuz karşıladı ve kampımıza götürdü. O büyük korku hala devam ediyordu çünkü hayatım boyunca tüm hayvanlardan korkan bir insandım. Ormanda yaşamak bana aşırı uzaktı. Kampın girişindeki evimizde bir çok çalışan birlikte kalıyorduk. Bizim odamız 10 kişilikte ama 8 kişi kalıyorduk. Kampım harikaydı izlediğim videolardan bile güzeldi büyük bir gölümüz 2 tane büyük havuzumuz birde spor salonumuz vardı.

 

Kampa geldiğimizin ertesi günü çalışmaya başladık. Ben hausekeeping olarak çalıştım. Tekrar gitsem kesinlikle tekrar yapmak isteyeceğim bir iş çünkü kampın en rahat işiydi belki de. Asla Amerikan temizliği burada ki gibi değil. Sabah 8.30 akşam 16.30 da işimiz bitiyor gün bize kalıyordu genelde işten sonra ya göle gidiyorduk yada havuzda  yüzüyorduk. Açıkçası hiç bir zaman çok çalıştık çok yoruldum diyemem. Patronlarım harika ve çok güler yüzlü insanlardı. Maksimum 5 kez büyük kamp değişiklerinde normalden fazla çalıştık ama öyle günlerin ardından hep işimizi daha erken bitirdik yada fazladan izin günü aldık.

 

Kamptaki arkadaşlarımın hepsi harikaydı. Çoğunun İngilizcesi benden iyiydi. Başlarda büyük sorun olsa da aslında çok büyük bir avantajdı çünkü öğreneceğim çok şey vardı. Gerçekten öğrendim de ilk 3 haftam çok kötüydü. Hiç bir zaman sessiz kalmadım ama ilk zamanlar sadece yes, no dan ibaretti İngilizcem patronları anlamak imkansızdı. Zaman geçtikçe tabi ki hızla geliştim. Üç  ayın sonunda artık çekinmeden derdimi anlatabiliyor ve sohbet edebiliyordum.

 

Oda arkadaşlarım mükemmel insanlardı. Hepsi oldukça temizdi. Herkes boş zaman bulduğunda odayı temizliyordu. Bir gün bile en ufak bir problemimiz olmadı. Sanırım  bu benim şansımdı. Hala her gün  konuşuyoruz ve gerçekten birbirimizi ve kamptaki evimizi çok özlüyoruz. Birbirimizden ayrılmak inanılmaz zor oldu. Saatlerce  ağladık ve söz verdik birbirimizi ziyaret edeceğimize.

 

Kampımın New York'a yakınlığı bir çok izinli günümüzde NY'a gitmemizi sağladı. Bu sayede travelımızda zamanımızı NY'ta hiç harcamadık. Çalışma süresince NY dışında Niagara Falls'a ve bir çok outlete gitme şansımız oldu.

 

Travel planı yapmadan kampa gitmiştim. Açıkçası bu büyük bir zorluk oldu. Çünkü genelde herkes planlı gelmişti yada benimle aynı tarihte ayrılmıyordu. Açıkçası her şey tek tek zorlu oldu bu konuda. Ben California'ya gitmek istiyordum 3 arkadaşımı daha ikna ettim. Uçak biletleri, tur rezervasyonu kolay şeyler değil. Kamptan ayrılmaya son bir buçuk ay kala araştırmaya başlamamıza rağmen  son iki gün her şeyi satın aldık. Amerikan hesabımız olmadığı için patronlarımızın kredi kartını kullandık. Açıkçası tekrar gitsem kesinlikle travel için her şeyi ayarlayıp öyle gitmek isterim. Hem daha ucuz hem daha güzel olurdu.

 

California'ya gelince harikaydı, inanılmazdı, gördüğüm en güzel yerlerdi. New York'u gördüğüm ilk an buradan daha güzel bir yer göremem demiştim. Yanılmıştım çünkü California büyüleyiciydi.

 

Para konusuna gelince 1500 dolar cep harçlığıyla gittim. Türkiye'ye geri döndüğümde 1300 dolarım vardı. 11 hafta çalışmamın karşılığı 2400 dolar kazandım. Hiç teknolojik bir şey almadım ama çok gezdim. New York aşırı pahalı bir şehir. Son gün Los Angeles uçak bileti ve tur almakta açıkçası pahalıya patladı. Eğer kamp süresince ben yerimde duramam gezerim diyorsanız yanınıza iyi para alın derim. Evet belki cebimden 200 dolar çıktı sadece ama maaş gününüz gelene kadar sıkıntı olabiliyor para konusu. Eğer telefon gibi teknolojik bir şey almayı planlıyorsanız tavsiyem 1500 dolardan aşağısıyla gitmemeniz.

 

Kısacası hayatımın en en en güzel günlerini geçirdim. Amerika inanılmaz güzel, insanlar harika, herkes medeni  gezilecek çok yer var. Ömrünüz boyunca kaç kez ormanda yaşayacaksınız. Şuan dünyanın bir çok yerinde arkadaşlarım var. Bu gerçekten harika hissettiriyor. Biraz büyümek dünyaya başka açılardan bakmak için harika bir deneyim. Geleli 1 ay oldu ve hala her gün çok özlüyorum kampımı, arkadaşlarımı, Amerika'yı. Her şey için Gökçe'ye çok ama çok teşekkürler.

Seda Esra ÖNAL

Yeditepe Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı

2015 Yılında CampUSA Programımıza katıldı

ABD, Pennsylvania Eyaleti, Camp Marston’da çalıştı

TÜM CAMP AMERICA REFERANSLARIMIZI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Öğrencilerimiz Anlatıyor

Öğrencilerimizin Yurt Dışı Deneyimlerini Kendi Ağızlarından Dinleyin

İdealsas Farkı ile Yurtdışında Eğitim

Bizi Tercih Eden Öğrencilerimize Sunduğumuz Garantiler

Ücretsiz Danışmanlık

Ek bir ücret ödemenize gerek kalmadan tüm başvuru, kayıt, konaklama yerleştirme ve vize işlemlerinizi sizin yerinize biz yapıyoruz!

En İyi Fiyat ve Avantajlar

Çalıştığımız okulların resmi ücretleri üzerinden bize özel verdikleri tüm özel indirim ve fırsatları size sunuyoruz!

Güvenirlik ve Hız

Okullarımızın tamamı yetkili kurumlar tarafından onaylı ve garantili olup her birinin resmi acentesi olduğumuzdan tüm işlemlerinizi 48 saat içinde tamamlıyoruz!

7/24 Destek

Gerek gitmeden önce gerekse gittikten sonra size Türkçe olarak kesintisiz destek ve yardımda bulunuyoruz!

17 Yıllık Deneyim

2002'den bu yana Yurtdışında Eğitim ve Work&Travel da Türkiye'nin en çok tercih edilen, güvenilir acentesiyiz!

17.468 Öğrenci

%100 memnuniyet garantisi ise her yıl binlerce öğrenciyi yurt dışına gönderiyor ve eğitimlerini sağlıyoruz!

Duyuru & Fırsatlar

Yurt Dışında Eğitim Hakkında Bulabileceğiniz Herşey

Her Zaman Size Uygun Bir Seçeneğimiz Var

Yurtdışı için İlk Adımını At!

Aradığınız Eğitim ve Programı Bulamadınız mı? Merak Ettiğiniz Daha Çok Detay mı Var? Alanında Uzman Danışmanlarımız Sizi Arayıp Tüm Sorularınıza Cevap Vermek için Bekliyorlar!

Biz Sizi Arayalım

Captcha

Göndere tıklayarak sizinle iletişime geçmemize izin vererek Gizlilik ve Çerez Politikalarımızı kabul etmiş sayılırsınız.

seda-esra-onal_c327a388-4162-4f8e-9d3c-9e509629ddc7.jpg