CampUSA Programının WAT'tan En Büyük Artısı İngilizce!


campusa programının wat'tan en büyük artısı ingilizce!

Batuhan Kayrancıoğlu

İlk kayıt anımdan Amerika’ya ayak basana kadar gerçekliğine inanamadığım zaman dilimi. Uçağıma son 2 gün kalana kadar her şey hayaldi benim için ne zaman ki finallerim bitti bavulumu hazırladım o dakikada her şeyin gerçek olduğunun farkına vardım. Heyecan, stres nasıl yapacağım ya yapamazsam diye başlayan kaygılar otobüsle kamp alanına ilk girdiğimde  diğer Staffların çığlıkları ile bitmişti insanlar birbirlerini görüp sarılıyorlardı hayatımda ilk defa gördüğüm insanların hoş geldin Batu diye karşılamaları,  aslında ilk başta şaşırdığım bir durumdu ben kimseyi tanımıyorken insanlar adımla hitap ediyorlardı.

Hele ki otobüsten inmemizle hayatımda ilk defa gördüğüm Kamp Direktörümün direk Batu nasıldı yolculuğunuz iyi zaman geçirdiniz mi soruları ile tüm yolculuğun yorgunluğu gitmişti. Ben kampta mutfakta çalıştım Kitchen Staff olarak,  ilk haftayı eğitim haftası olarak geçirdik, insanları tanıyıp mutfaktaki bazı işleri öğrenerek. İlk hafta tabi ki çok hafif geçmişti ikinci haftamda eğitimi bitirdik ve çocuklar gelmeye başladı. İlk birkaç gün gerçekten zor geçmişti training haftasında rahat işe alıştığımızdan mı yoksa iş gerçekten ağırlaştı mı bilmiyorum :) Tabi ki zamanla bu duruma da alıştık ilk haftadan sonra her şey rutine bağlanmıştı. Ayrıca ilk haftamızda mutfaktaki tüm arkadaşların ülkelerinden dans gösterisi yaptık. Polonya,Meksika,Slovenya,Hint,Kolombiya ve tabi ki Türkiye’den Türk dansı için damat halayını seçip insanlara 1 hafta bunu öğretmiştik Türkiye’de kolumdan tutup sahneye çıkarsalar asla yapamam dediğim şeyi orada  200 kişinin önünde oynadık. Videosunu izleminizi tavsiye ederim :D

Kamptaki ilk haftamızda da SSN’yi ve Banka Hesap işlerini halletmiştik aslında biz bir şey yapmadık hepsini kamp elimize getirmişti bize bir tek banka hesabımızı aktif hale getirmek kalmıştı onu da 2 dakikalık bir telefon konuşmasıyla hallettik, zaten bizden önce gelmiş deneyimli arkadaşlarımız sürekli yardım ediyorlardı. İnsanlar ilk defa gördüğüm kültürünü bilmediğim insanlar gibi değillerdi yardımsever ve arkadaş canlısıydılar. Supervisörümüz Polonyalıydı ondan kaç milyon defa yardım aldım kaç yüz kere aynı işi yanlış yaptım inanın hatırlamıyorum J  Bunlara rağmen sürekli doğrusunu anlatıp yardımcı oluyordu o ve diğer insanlar. Başımızda ki Şefimiz Amerikalı bir kadındı aynı kampta 20.senesiymiş 64 yaşındaydı tabi bunu söyleyene kadar buna inanmak imkansızdı o kadar çalışkan bir insandı ki her işe koşturur özenle anlatıp öğretmeye çalışan biriydi. Zaten ilk haftalarda her gün toplantı yapıp yapılacakları yaptıklarımızı anlatırdı. İkinci üçüncü haftadan sonra artık işi az buçuk öğrendiğimiz için bunu biz halledebiliyorduk.

Kamp yerimiz çok güzel bir yerdi kampın dışı tek katlı Amerikan evleri, gölümüz, futbol sahamız, basket sahamız, voleybol sahası vs aklınıza gelebilecek tüm spor aktiviteleri vardı bunların yanında tırmanma alanımız vardı öğlen aralarında diğer çalışan arkadaşlarımızla yüzmeye gidiyorduk akşamları futbol ve basketbol oynuyorduk. Mutfak çalışanlarına özel tırmanma aktivitesi düzenlemiştiler. Hayatımda unutamayacağım bir maceraydı, ilk defa tırmanış yapmıştım. Ayrıca at binme yerimiz vardı bir sürü aktivite bulunuyordu kampta boş zamanlarda sıkılmamız imkânsız gibi bir şeydi. Sportif bir şey yapmadığımızda bile film gecesi yapıyorduk. Projeksiyon ile film açıp hep beraber izliyorduk.  Ayrıca kız kampı ile aramızda araba ile 5 dakikalık mesafemiz vardı akşamları araba alıp kız kampına gidiyorduk. İlk hafta kampta Driver test yaptılar ehliyetimin de olduğunu söyleyince ne zaman istesem araba alabiliyordum. Kızların kampına gidip hep beraber sohbet edip film izleyebiliyorduk.

Kampta günlük yaşantımız şu şekildeydi; sabah 7 de işe başlıyorduk bunun için sabah 6.45 de uyanıyorduk kabinimizle mutfak 2-3 dakika uzaklıktaydı. 7 den 9’a kadar kahvaltı verip bulaşıkları yıkıyorduk. 9.30 gibi kahvaltı molamız oluyordu mola 30 dakika deniyordu ama süpervizörümüz de bizim gibiydi o mola 45 dakikaları 1 saatleri görüyordu. Ardından işe dönüp öğle yemeği hazırlığı yapıp 12 de öğle yemeğini veriyorduk ardından tekrar ortalığı toplama, akşam yemeği hazırlığı yapıp 2-3 civarı araya çıkıyorduk. Genelde 3 saat boş oluyorduk bazen yoğun olduğunda 2 saat oluyordu bazen de iş rahat olunca 4 saate yakın öğlen molası yapabiliyorduk öğlen molalarında yüzmeye gidiyorduk, kirlimiz varsa laundry’e gidiyorduk çamaşırhane ile aramız 5-6 dakika ya vardı ya yoktu. Laundry kısmında hiçbir sıkıntımız olmadı deterjanımız kurutma makinemiz her şeyimiz vardı. İstediğimiz zaman kullanabiliyorduk. Öğlen arası böyle işlerimizi hallediyorduk bazen de öğlenleri uyurduk mutfağımızın arkasında odamız ve yastıklarımız vardı, gecede 12-1 de yattığımız için öğlen uyumak kampta ki en sevdiğim aktivitelerdendi J Bunlardan sonra 5 te tekrar işe dönüyorduk 6 da akşam yemeği verip diğer günün kahvaltısı için gereken şeyleri hazırlayıp bulaşıkları yıkayıp 7-7.30 da mutfağı kapatıyorduk. Tüm günümüz böyle geçiyordu işimiz çok hafifti aslında tek sıkıntı saatler biraz uzun olduğundan yorulabiliyorduk bir de üstüne boş zamanlarda aktivitelerde uğraştığımız için haliyle yorgun düşüyorduk. Akşamları genelde duş alıp biraz dinlenip kızların kampına giderdik ya da film açıp hep beraber izlerdik. İlk haftadan mutfağın anahtarını almıştık yemek konusunda hiç sıkıntı çekmedik.

Bazı günler domuz içeren yemek çıkardığımızda yine kendimiz istediğimiz yemeği yapabiliyorduk öyle durumlarda zaten şefimiz söylüyordu bu domuz eti haberiniz olsun diye. Gece acıktığımızda ya da canımız bir şey çektiğin de istediğimiz şeyi alabilirdik bu konu da her şey serbestti. Kaldığımız kabinlerde 5 kişi yatıyorduk gayet büyüktü kabinler, tek sıkıntımız ilk haftadan herkes vantilatörleri aldığından biz de yoktu ama genelde çok sıcak olmuyordu. Gitmeden önce uyku tulumu almıştık soğuk gecelerde içine girip yatıyorduk hava sıcak olduğunda da içine girmeden uyuyorduk. Kampın storundan da ilk hafta yastık almıştık. Uyku yönünden her şey rahattı. Kabinimize 3-4 dakika mesafede banyolarımız vardı akşamları sıcak su olmayabiliyordu ama sabah ve öğlen duş alma konusunda sıkıntımız olmadı asla. Kamp da hemşiremiz vardı herhangi bir sıkıntımızda gidip konuşabiliyorduk.  Yemek konusunda kampta genelde fast food tarzı olduğu için yabancılık çekmedik çeksek de dediğim gibi mutfak da istediğimizi yapabiliyorduk bir çok kez melemen ve ayran yapmıştık J Yoğurt konusunda travel kısmında sade yoğurt bulamadık ama kampta vardı, 1 ay bunu bilmiyordum yoğurdu ilk gördüğüm anda ki mutluluğumu anlatamam sizlere J

Kampta inanılmaz bir şekilde herkes birbirine yakındı sanki insanlar sizi önceden tanıyormuş gibiydi. İnsanlar sürekli yardıma geliyorlardı. Kamp direktörümüz her öğünde gelip bir işin ucundan tutardı. Sen koskoca direktörsün neden böyle yapıyorsun diye düşünmedim değil inanılmaz bir insandı. Hele ki İstanbul’dan gidince insan şaşırıyordu, herkesin sürekli selam vermesi hatır sorması gülümsemesi inanılmaz derecede motive edici bir durumdu. Öyle bir ortamda bulununca işin verdiği yorgunluk vs. hiç bir şey kalmıyordu.

Üç aylık süreçte hayatımda ki tüm duyguları yaşadığımı söyleyebilirim mutlu olduğum, üzüldüğüm, özlem çektiğim, sinirlendiğim bir çok an yaşadım ama en önemlisi de bunların hepsinde kendi kendime halledebildim. Belki de hayatım boyunca böyle güzel bir fırsat bulamayabilirim kendimi geliştirmek için, kendi paramı kontrol ettiğim İngilizcemi geliştirdiğim bir sürü yeni farklı kültürden insanla tanıştığım 3 aydı. Belki de kampın Work and Traveldan en büyük artısı İngilizce olabilir. Belki Wat da insanlar işten işe konuşup evde kaldığınızda ağırlıklı Türk olabileceği için İngilizce konuşamayabilirsiniz ama kampta sürekli yabancılarlasınız. Sürekli kampın içinde olduğunuz için konuşabiliyorsunuz. Hiç konuşmadığınızda bile hal hatır soruyorsunuz ve genelde insanlar çok konuşkan oluyor çünkü hepsi kampa yeni insanlar tanıyıp yeni maceralara atılmaya gelmiş.  Work and travel kadar para kazanma odaklı olmuyor, Kampta insanların ağırlıklı amacı o ortamda bulunup yeni insanlar kazanıp yeni yerler görmek. İlk kez böyle bir şey yapıp para biraz daha geri plandaysa kamp kesinlikle tavsiye ettiğim bir şeydir ki bunun yanında normal bir work and travel öğrencisinin de elinde sizle aynı para kalacaktır. Kamp sonunda bizim 1700 dolarımız vardı. Ki 2 gün Boston’a gittik, bir sürüde şey almıştık day offlarda. Wat öğrencisinin cep harçlığı kadar biz program ücreti ödüyoruz ki 2.senede bu fiyat düşüyor. Benim cebimden çıkan para 825 dolar kayıt parası 160 dolar vize 2200tl uçak parası 400 dolarda cep harçlığım vardı. Seneye 150 dolar götürsem yeter gibi J Çünkü kampın artısı kampta para harcamıyorsunuz. Yemeğiniz vs diğer gereksinimleriniz ücretsiz oluyor ekstra özel bir şey almak isterseniz kampta Store oluyor oradan da aldığınız eşyaların parasını en son kamptan ayrılırken alıyorlar ki zaten tüm paranızı almış oluyorsunuz o zaman. Ayrıca da kamp ortamı çok güvenli oluyor 3 aylık sürede hiçbir şekilde kaybolma vs. bir şey yaşamadı kimse. İstediğim yere telefonuma şarja takabiliyordum hiçbir şekilde güven sorunu yoktu.

İzin günlerimizde en yakın kasabaya bırakıyorlardı. Sabah bırakıp akşam alıyorlardı. Kasabada alışveriş merkezleri, plajlar, barlar her şey vardı. Bir day off da plaja gidip diğerinde barda içmeye gidebiliyorduk. Servis saatlerini istediğimiz gibi seçebiliyorduk gece 12 dede almaya gelebiliyorlardı kesinlikle kimse sizi bu konuda etkilemiyordu her şeyi ayarlayabiliyordunuz. Bizim izin günlerimiz 2 haftada üç gün olarak veriliyordu bir günde değişim günü oluyordu 2 hafta da bir çocuklar değişiyordu değişim günleri mutfağı temizleyip 3-4 gibi paydos veriyorduk yanı ortalama 3,5 gün izin yapabiliyorduk. Benim şansıma erkek kampımda bir Türk bir de kız kampında bir Türk arkadaşım vardı. Tamamen tesadüf üzerine tanıştığım bu insanlarla çok güzel vakitler geçirdik. Travel döneminde üçümüz beraber gezip beraber plan yaptık otellerde beraber kalıp ucuza getirdik.

Travel dönemimiz 13 gün sürdü Boston-New York- New Jersey- Niagara Falls-Washington-New York tekrardan New York yapıp oradan Türkiye’ye döndük. Gezdiğimiz yerler de genelde ücretsiz şeyleri kullandık. Genelde otellerde kaldık ancak hosteller de kalıp daha ucuza da getirilebilir. Bir kere de airbnb kullandık New York’da, şansımıza iyi denk gelmişti NY’da konaklama biraz sıkıntı olduğu için airbnb en mantıklı seçenek oluyor.  Niagara’ya gitmek için tur aldık Çinliler ile 2 gün Niagara’ya gittik. İlk gün 1000 Adalar’a gittik diğer günde Niagara yapıp NY’a geri döndük. Araba kiralamak istedik ama kredi kartımız olmadığı için ayrıca da banka kartının üstünde ismimiz yazmadığı için firmalar kiralamadı.

Son olarak WAT’dan farkı olarak çok daha az bir program ücreti vermeniz yemek, konaklama giderleri olmaması kampın içinde para harcamayacağınız için ayrıca da yabancı insanlarla sürekli beraber olduğunuzdan İngilizce yönünden daha faydalı olabilir.

Ben o sene içinde programdan önce yurtdışına çıktığım için ekonomik olarak WAT’ı karşılamayacağım için kampı tercih etmiştim. Bu kararım için çok mutluyum hayatımda iyi ki yaptığım dediğim bir program oldu çalışıp, para kazanıp, gezip, bir sürü farklı ülkeden yeni insanlarla tanışma olanağı bulduğum için çok mutluyum. Son olarak kesinlikle herkesin hayatın da en az bir kere böyle bir programa katılmasını şiddetle tavsiye ederim emin olun hayatınıza bir sürü şey katacaktır.

Batuhan KAYRANCIOĞLU

Marmara Üniversitesi, Almanca İşletme

2019 Yılında CampUSA Programımıza katıldı

ABD, Massachusetts Eyaleti, Camp Burgess and Hayward Camp'ta çalıştı

TÜM CAMP AMERICA REFERANSLARIMIZI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Öğrencilerimiz Anlatıyor

Öğrencilerimizin Yurt Dışı Deneyimlerini Kendi Ağızlarından Dinleyin

İdealsas Farkı ile Yurtdışında Eğitim

Bizi Tercih Eden Öğrencilerimize Sunduğumuz Garantiler

Ücretsiz Danışmanlık

Ek bir ücret ödemenize gerek kalmadan tüm başvuru, kayıt, konaklama yerleştirme ve vize işlemlerinizi sizin yerinize biz yapıyoruz!

En İyi Fiyat ve Avantajlar

Çalıştığımız okulların resmi ücretleri üzerinden bize özel verdikleri tüm özel indirim ve fırsatları size sunuyoruz!

Güvenirlik ve Hız

Okullarımızın tamamı yetkili kurumlar tarafından onaylı ve garantili olup her birinin resmi acentesi olduğumuzdan tüm işlemlerinizi 48 saat içinde tamamlıyoruz!

7/24 Destek

Gerek gitmeden önce gerekse gittikten sonra size Türkçe olarak kesintisiz destek ve yardımda bulunuyoruz!

17 Yıllık Deneyim

2002'den bu yana Yurtdışında Eğitim ve Work&Travel da Türkiye'nin en çok tercih edilen, güvenilir acentesiyiz!

17.468 Öğrenci

%100 memnuniyet garantisi ise her yıl binlerce öğrenciyi yurt dışına gönderiyor ve eğitimlerini sağlıyoruz!

Duyuru & Fırsatlar

Yurt Dışında Eğitim Hakkında Bulabileceğiniz Herşey

Her Zaman Size Uygun Bir Seçeneğimiz Var

Yurtdışı için İlk Adımını At!

Aradığınız Eğitim ve Programı Bulamadınız mı? Merak Ettiğiniz Daha Çok Detay mı Var? Alanında Uzman Danışmanlarımız Sizi Arayıp Tüm Sorularınıza Cevap Vermek için Bekliyorlar!

Biz Sizi Arayalım

Captcha

Göndere tıklayarak sizinle iletişime geçmemize izin vererek Gizlilik ve Çerez Politikalarımızı kabul etmiş sayılırsınız.

batuhan-kayrancioglu_91cfb76d-9d65-4a05-93c7-7170416e5963.jpg