İdealsas'ın Vize Konusunda %98 Başarısı Olduğu Bilinen Bir Gerçek


idealsas'ın vize konusunda %98 başarısı olduğu bilinen bir gerçek

Volkan Aktaş

WAT programıyla tanışmam arkadaşım sayesinde oldu, daha önce de bilgim vardı fakat maddi olanaksızlıklardan dolayı başvuramadım. İdealsas bu konuda bana gerçekten çok yardımcı oldu, ne zaman istersem yanımda oldular, her sıkıntımda yardımcı oldular bana, orada nelerle karşılaşacağım konusunda her şeyi bildirdiler bu yüzden başıma geleceklerden az çok önceden haberim vardı ve ona göre yola çıktım. İdealsas'ı dediğim gibi arkadaşım vasıtasıyla tanıdım ve her şeyin yolunda gideceği konusunda güvenimi kazandılar, sonuçta da pişman olmadım. Amerika'nın New York eyaletine gitmeyi tercih ettim. New York herkesin gezip görmek isteyeceği bir yer. İşyeri listesinde en çok ilgimi çeken orası oldu ve New York'u seçtim. Orada bir lunaparkta fast food satan bölümde çalıştım, zaman zaman mutfakta çalıştım, bazen de kasiyerlik yaptım. Yeri geldi hamburger sattım yeri geldi dondurma ve pizza:)

 

Vize aşaması Amerika'ya gitmeden önceki en zahmetli en sıkıntılı aşamaydı, ama onun da üstesinden İdealsas sayesinde geldim, vize mülakatı öncesi bana mülakatta karşıma çıkacak sorularla ilgili bilgi verildi, zaten konsolosluğa gitmeden her şeyim hazırlanmıştı, bütün belgelerim hazırdı, bana sadece gidip orada birkaç soruyu cevaplamak kaldı. İdealsas'ın da vize konusunda %98 başarısı olduğu da bilinen bir gerçek. Amerika'ya gittiğimde beni orada karşılayan olmadı. Sadece elimde kalacağım yerle alakalı üzerinde otelin adresi telefonu yazan bir belge vardı. Sora sora önce otobüse ardından trene, sonra da taksiye binerek zahmetli bir yolculuğun ardından otele vardım. Oraya gidecek arkadaşların gitmeden önce kalacakları otele rezervasyon yaptırmaları şart yoksa sıkıntı oluyor. Ne olur ne olmaz deyip yanınızda para bulundurmanızda fayda var, olur olmadık sürprizlerle karşılaşabiliyorsunuz. Uçaktan inip Amerika'ya ilk ayak bastığımdaki duygularımı hala kelimelere dökemiyorum, nasıl bir duyguydu o eski hayatına dair ne bir kimse ne bir ses yanınızda, tamamen yeni bir hayat önünüzde, komutan da sizsiniz asker de yardım edecek kimseniz yok ve bu durum da insani inanılmaz olgunlaştırıyor ve tek başınıza nelerin üstesinden gelebileceğinizi tartmış oluyorsunuz bir bakıma. Kalacak yerimi ayarladıktan sonra sıra çalışacağım yere geldi, gittiğimde sadece bir form doldurdum ve ertesi gün işe başladım, yani işe başlamak bu kadar kolay, İdealsas gerekli her şeyi önceden ayarladığı için ekstra bir durum olmazsa işe hemen başlayabiliyorsunuz. Dediğim gibi lunaparkta çalıştım, hani burada görmüşsünüzdür Mc Donalds'ta çalışan kişileri, onlardan pek bir farkı yok, farkı varsa o da aleyhinizde zaten, yani daha fazla para kazanıyorsunuz ve daha insanca çalışıyorsunuz çok da eğlenceli...

 

Lunaparkta saati 7$’dan çalışıyordum, haftalık 40 saat üstüne de mesai fazlası olduğu için saat başı ücret 10$a çıkıyordu. Haftada 45-48 saat çalışma imkânı oluyordu, son zamanlarda haftalık 50-55 saat çalışma fırsatımız oldu. Bu şekilde program için harcadığım paranın büyük bir kısmını aileme geri ödeyebildim, gezdim tozdum, alışveriş yaptım, hediyeler aldım ve orada yaşamak için gerekli paramı kazanabildim hatta Türkiye’ye döndüğüm zaman bile cebimde param vardı. Daha çok kazanmak isteyenler bunu rahatlıkla yapabilirler, ikinci bir iş bulup daha fazla para kazanabilirler. Elbette ki ilk başlarda biraz ortama adapte olma konusunda sıkıntı yaşanıyor ama bunu en geç bir hafta da atlatmak mümkün, çünkü oradaki şartlar eşit diğer insanlarla, bütün Avrupa'dan öğrenciler geliyor ve hepsi sizin gibi tek başına, işyerindeki süpervizör ve menajerler de her sene aynı durumla karşılaştıkları için her konuda yardımcı oluyorlar, en kısa zamanda üzerinizdeki gerginliği atıyorsunuz. Çalıştığım yerde iki tane daha Türk arkadaşım vardı, insan Türkleri özlüyor tabi ki anadilini kullanmak istiyor, ama bu İngilizce öğrenme konusunda size büyük bir dezavantaj oluyor, mümkün olduğunca az anadil konuşmak gerekiyor hatta hiç.

 

Sıkıntılı bir şekilde otele yerleştikten sonra, üç hafta otelde kaldım, sonra arkadaşlarım sayesinde ev kiraladık ve orada kalmaya başladık. Evin parka uzaklığı yürüyerek 25 dakikaydı, kolaylıkla gidebiliyorduk, hatta otobüs bile vardı ama gerek yoktu, çünkü para biriktirmek gerekiyordu. Bir ay sonra da başka bir evde kalmaya başladım, bu evin uzaklığı 5 dakikaydı iş yerine hiçbir problem yaşmadım o konuda. Ayrıca otelde kalırken de her sabah otelin servisiyle işyerine gidiyorduk, akşam da gelip alıyorlardı. Ben zaten New York’da kalıyordum, her yerini gördüm, herkese de nerede çalışırlarsa çalışsınlar mutlaka New York’u görmelerini öneririm. Ayrıca Washington D.C. ve Niagara Şelalesini görmelerini isterim, gezebildikleri kadar gezsinler. İnsanları gerçekten çok sıcak, en azından ben iyilerine denk geldim ama özellikle gece tek başına dışarı çıkmasınlar, dikkatli olsunlar. Bir yandan da mesela sabah yürüyüşe çıktığım zaman herkes birbirine selam veriyor tanıdık olsun olmasın, bu durum ilk başta garibime gitti, çünkü Türkiye’de böyle bir durum söz konusu değil. Yiyecek konusu sıkıntı, damak tatları bizimkine uymuyor, sürekli tatlı şeyler ve fast food tüketiyorlar, bu da sağlıksız beslenmeye yol açıyor. Bize uyan yiyecekler de merkezlerde satılıyor ve biraz da pahalı. Work & Travel programının İngilizceye şüphesiz katkısı oluyor ama Türkçeden uzak durmak şartıyla ve Türkiye ye dönünce de sürekli imkân buldukça pratik yapıp unutmamak için çalışmak gerekiyor, hani derler ya “İngilizce kadın gibidir, ilgi göstermezsen kaçar gider” diye, aynen öyle.

 

Türkiye de insan başka bir şehre gidiyor o zaman bile garipsiyor bulunduğu ortamı ama yurtdışına çıkıyorsunuz, düşünsenize bir insan bile yok tanıdık, daha sonra bir sürü arkadaşınız oluyor, Ukrayna’dan, Rusya’dan hatta Jamaika’dan, o insanlarla evinizi, yemeğinizi, gerekirse paranızı paylaşıyorsunuz ama Türkiye’ye dönünce onlarla görüşmeniz neredeyse imkânsız hale geliyor, ancak telefon ve internet yoluyla görüşebiliyorsunuz, insan düşündükçe çok garip hissediyor kendini. Bahsettiğim gibi gidecek olanlar yanlarına alabildikleri kadar para alsınlar, kazanana kadar sıkıntı çekmemek için ve çok dikkatli olsunlar. Ayrıca internetten veya telefondan da özellikle New York ile ilgili bütün sorularını elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım. Hepiniz iyi eğlenceler…

 

Volkan AKTAŞ

18 Mart Üniversitesi, İktisat

2006 Yılında Work And Travel Programına katıldı

ABD, New York Eyaleti'nde çalıştı

TÜM WORK AND TRAVEL REFERANSLARIMIZI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Öğrencilerimiz Anlatıyor

Öğrencilerimizin Yurt Dışı Deneyimlerini Kendi Ağızlarından Dinleyin

İdealsas Farkı ile Yurtdışında Eğitim

Bizi Tercih Eden Öğrencilerimize Sunduğumuz Garantiler

Ücretsiz Danışmanlık

Ek bir ücret ödemenize gerek kalmadan tüm başvuru, kayıt, konaklama yerleştirme ve vize işlemlerinizi sizin yerinize biz yapıyoruz!

En İyi Fiyat ve Avantajlar

Çalıştığımız okulların resmi ücretleri üzerinden bize özel verdikleri tüm özel indirim ve fırsatları size sunuyoruz!

Güvenirlik ve Hız

Okullarımızın tamamı yetkili kurumlar tarafından onaylı ve garantili olup her birinin resmi acentesi olduğumuzdan tüm işlemlerinizi 48 saat içinde tamamlıyoruz!

7/24 Destek

Gerek gitmeden önce gerekse gittikten sonra size Türkçe olarak kesintisiz destek ve yardımda bulunuyoruz!

17 Yıllık Deneyim

2002'den bu yana Yurtdışında Eğitim ve Work&Travel da Türkiye'nin en çok tercih edilen, güvenilir acentesiyiz!

17.468 Öğrenci

%100 memnuniyet garantisi ise her yıl binlerce öğrenciyi yurt dışına gönderiyor ve eğitimlerini sağlıyoruz!

Duyuru & Fırsatlar

Yurt Dışında Eğitim Hakkında Bulabileceğiniz Herşey

Her Zaman Size Uygun Bir Seçeneğimiz Var

Yurtdışı için İlk Adımını At!

Aradığınız Eğitim ve Programı Bulamadınız mı? Merak Ettiğiniz Daha Çok Detay mı Var? Alanında Uzman Danışmanlarımız Sizi Arayıp Tüm Sorularınıza Cevap Vermek için Bekliyorlar!

Biz Sizi Arayalım

Captcha

Göndere tıklayarak sizinle iletişime geçmemize izin vererek Gizlilik ve Çerez Politikalarımızı kabul etmiş sayılırsınız.

volkan-aktas_d37f0d2c-8523-4618-b855-d25b6d675772.jpg